İbrahim Wijbenga efendi, bizim hiçbir şeyimiz satılık değil. Ne postumuz ne başka birşeyimiz.

 

Look I am a good boy!

Son zamanlarda Hollanda'da Türklere ve Türk derneklerine saldırmak moda oldu.

Bunların arasına CDA'lı İbrahim Wijbenga da katıldı. Kendisi CDA'lı, Brabant kentinde parti yönetiminde. Volkskrant'a "görüş"ünü göndermiş, onlar da yayınlamışlar. Yazısının başlığı tam damardan saldırı: "PvdA'lı Türk milletvekilleri müslümanlara zarar veriyor".

Wijbenga'nın yazısı tam Hollanda'daki asimilasyon lobisinin ve derin devletin istediği yönde. Rastlantı olabilir ama tıpkı öyle:

Türklerin Türkiye'yi sevmesi yasak!

Neymiş Türkler için "Türkiye 1 numara"ymış. Arkadaş bunun kötülüğünü vurgulamak istiyor. Acaba Hollanda onları ne derece özümseyebildi? Daha Hollanda'ya 1960'larda gelmiş bir Türk göçmen toplumundan sözediyoruz. Tamam ilk gelenler dili öğrenemediler, topluma uyum sağlayamadılar (gerçi kimse zaten bunu istemiyordu. Hollanda'nın onlardan tek istediği makina gibi çalışmalarıydı). Burada doğanlar ise dili öğrendiler, yolu yordamı öğrendiler. Ama hala daha ayrımcılığa uğruyorlar. Bu durumda Türkiye özleminin olması doğal değil mi? Ayrıca neden kimse 500 yıl önce Hollanda'ya gelmiş olan yahudiler için "İsrail'in 1 numara" olmasını eleştirmiyor?

Aman patrona ses çıkarmayalım! Sonra...

Sonra Wijbenga efendi, 2006'da PvdA ile CDA'nın Türk kökenli adayları partiden atmasını dile getiriyor. Bildiğimiz gibi, CDA Ayhan Tonca ile Osman Elmacı'yı, PvdA da Erdinç Saçan'ı partiden atmıştı. Çünkü partilerinin "Ermeni iddialarını kabul edin" zorlamasını kabul etmediler. Coşkun Çörüz kabul etti CDA'da milletvekili oldu. Wijbenga efendi o olayı anlatırken tam Ermenilerin iddia ettiği sözleri kullanarak, "1 milyon Ermeni'nin öldürülmesi" diyerek bizim cebimizden ortalığa ikramda bulunuyor. Dolaylı olarak Ermeni iddiasını destekliyor. Wijbenga efendiye göre, Türk milletvekillerinin oradaki tepkisi gereksizmiş.

Wijbenga efendi çok haklı! Aman efendim, Hollanda'daki patronlarımız ne derse onu yapalım. Sakın ha, ecdadımıza sövsünler sövmesinler, yalan atsınlar atmasınlar, sesimizi çıkarmayalım. Bak sonra bizim de altımızdan koltuğu çekiverirler!

Wijbenga efendi bir de öğüt veriyor: "Politikada postu ucuza satmayacan. Elden geldiğince pahalı satacan!". Aman Wijbenga efendi, biz seni bilmeyiz ama bizim hiç bir şeyimiz satılık değil!

Bilindik klişeler

Wijbenga'nın yazısı, Hollanda'daki derin devletin azınlıklara uyguladığı "kimliğinizden vazgeçin" baskısına çok benziyor. Neymiş, Hollanda'da Hollandalı Türk politikacı yokmuş. Ama "Hollanda meclisindeki Türk politikacılar" varmış. Neymiş, Türk politikacılar PvdA içindeki "Troya atları"ymış... Neymiş Ankara işin içindeymiş.

Bu PvdA ile CDA "devlet çizgisi" izleyen azınlık politikacılarını ne çok seviyor böyle? İlgisi yok ama aklıma gldi. Coşkun Çörüz son seçimde listeye alınmamıştı değil mi? Herkesin bir "son kullanma günü" var sonuçta...

İbrahim Wijbenga efendinin bu yazısı Hollandalı Türklere yapılan saldırılara cılız bir eklenti yalnızca...